Volvo'nun elektrik teknolojisi, pillerin kullanımına bağlı güvenlik sorunlarına sistematik bir yaklaşımı da kapsıyor. Temel amaç, gücünü pillerden alan bir Volvo'nun gerek sürüş gerekse kaza anında diğer Volvo'lar kadar güvenli olmasını sağlamak.
"Bütün ürünlerimize aynı güvenlik standartlarını ekliyoruz ancak güvenlik konusundaki zorluklar kullanılan motor ve yakıt tipine göre değişkenlik gösteriyor. Elektrik teknolojisi, pazardaki en güvenli otomobilleri üretme amacımız yolunda bize farklı görevler yüklüyor" diyor Volvo Cars Güvenlik Uzmanı Thomas Broberg ve sözlerine şöyle devam ediyor:
"Elektrikli bir otomobilde kaza anında neler olacağının sorgulanması bizce anlaşılabilir bir durum ancak ürettiğimiz otomobillerin yüzde 1'den azının hayatları boyunca kazaya karıştığını göz önüne alırsak, bir otomobilin günlük kullanımda karşılaşabileceği bütün durumları hesaba katan bir yaklaşımda bulunmalıyız."
Gözlemleme ve muhafaza etme
Volvo, elektrikli otomobillerin karşılaşabileceği geniş yelpazeli bir senaryo analizi üzerinde çalışıyor. Pillerin durumunu gözlemleyen gelişmiş teknolojiler ve pilleri herhangi bir çarpışmada güvenle muhafaza eden kapsül yöntemleri sayesinde sınıfının en yüksek güvenlik seviyesine ulaşılmış durumda.
"Genel ve gerçek hayattaki durumlardan ilham alan yaklaşımlar bizim güvenlik konusundaki başlangıç noktamızdır. Yol kazalarının da içinde bulunduğu büyük bilgi havuzumuzla, günlük trafikte güvenlik açısından nerelere odaklanmamız gerektiğini biliyoruz. Elektrikli otomobillerimiz için geliştirdiğimiz güvenlik özellikleri, bu tip otomobillere has durumları da kapsıyor" diyor Thomas Broberg.
Otomobillerin üretiminden, kullanımına ve geri dönüşümüne kadar her şey analiz ediliyor. Sonuç olarak tüm bilgiler son üretim versiyonunun şekillendirilmesi için kullanılıyor.
Geniş kapsamlı testler ve daha fazlası
Volvo'nun güvenlik testleri farklı aşamalardan oluşuyor. Öncelikle bileşenler, ardından bütün sistemler, daha sonra da tam bir otomobil hem sanal ortamda hem de Volvo'nun gelişmiş çarpışma testi merkezinde analiz ediliyor.
Thomas Broberg, "Bileşenler seviyesindeki testlerimizde pillerin sert frenlerde ve çarpışmalarda nasıl tepkiler verdiğini inceliyoruz. Sonuçları birçok farklı açıdan değerlendiriyoruz ve aynı zamanda ilk kez elektrikli otomobillerde yapılan en geniş çaplı çarpışma testini de gerçekleştirmiş bulunuyoruz" diyor.
Volvo, detaylı testlerinde güncel trafik durumları konusundaki eşsiz bilgilerinden yararlanıyor. Dahası, yapılan testler endüstrinin güvenlik protokollerini ve gerekliliklerini de kapsıyor.
Volvo uzmanları, bir trafik olayını güvenlik açısından incelerken, mühendisler kazanın meydana geldiği durumu tamamen canlandıran bir model üzerinde çalışıyor. Bu işlem normal sürüş durumundan kaza sonrasına kadar beş aşamaya ayrılıyor. Sonuçta Volvo bu beş aşamaya göre güvenlik çözümleri üretiyor veya var olan sistemlerini daha da geliştiriyor.
Elektrikli otomobiller için eşsiz çözümler
Volvo'nun bütün güvenlik sistemleri markanın elektrikli otomobilleri için de geçerli olacak. Yine de elektrikli modellerle yeni kaza senaryoları ortaya çıkıyor ki, bu senaryolarla başa çıkılması gerekli. Volvo'nun güvenlik uzmanları beş kaza aşamasını detaylı şekilde analiz etti ve elektrikli modellere özel pil ve yolcu koruma güvenlik çözümleri ortaya koydu.
Normal sürüş: Gelişmiş bir görüntüleme sistemi her hücrenin en uygun voltaj ve çalışma sıcaklığı seviyesini kontrol ederek soğutma sistemini düzenliyor. Bu sistem hem güvenlik hem de pil kapasitesi için büyük öneme sahip. Herhangi bir düzensizlikte piller otomatik olarak kapatılıyor.
Uyuşmazlık: Piller otomobile ağırlık ekliyor ve otomobilin hızlı manevra yapması gereken durumlarda dinamikler açısından farklı durumlar doğuruyor. Volvo'nun güncel platformları ve fren sistemleri artan ağırlığın üstesinden gelebiliyor. DSTC (Dinamik stabilite ve çekiş kontrol sistemi) ise sürücüye durumu kontrol altında tutma imkânı tanıyor.
Kazadan kaçma: Herhangi bir kaza ihtimalinde sürücü durumla başa çıkma konusunda zorlanabilir. Bu durumda otomobil Çarpışma Uyarı veya Otomatik Fren sistemlerini devreye sokarak çarpışmanın şiddetini azaltabilir. Sistemlerin hepsi elektrikli otomobiller için de kullanılabiliyor.
Çarpışma: Çarpışmanın etkilerini azaltmak için piller iyi korunan otomobilin deformasyon alanlarının dışına konumlandırılmış. Piller aynı zamanda bir kapsülün içinde muhafaza ediliyor. Pillerin etrafındaki çelik barlar ve diğer yapı bileşenleri pillerin çarpışmadan etkilenmesini engellemek için güçlendirilmiş. Eğer piller zarar görürse, sızacak gazın otomobilin altından tahliye edilebilmesi için kanallar tasarlanmış. Aşırı sıcaklık durumundaysa yolcular pillerin içinde bulunduğu kapsül sayesinde korunabiliyor. Diğer yandan, çarpışma anında sensörler otomobilin bilgisayarına emir göndererek pillerin o anda kapatılmasını sağlıyor. Böylece kısa devre ihtimalinin de önüne geçilmiş oluyor.
Çarpışma sonrası: Tüm bunlara ek olarak pillerde bir sigorta sistemi bulunuyor. Eğer akım ters yönde hareket ederse, yani iki kablo çarpışma nedeniyle birbirine değerse, piller otomatik olarak kapatılıyor.
Volvo aynı zamanda acil durum kurtarma servisleriyle de birlikte çalışıyor ve onlara Volvo modelleriyle yaşanacak herhangi bir kazaya nasıl müdahale etmeleri gerektiği yönünde bilgiler veriyor.
Servis ve geri dönüşüm sırasında da güvenlik
Elektrikli Volvo'ların güç üniteleri çabuk ve güvenli şekilde sökülebilme özelliğine sahiptir. Volvo ve pil üreticileri hem üretim hem de geri dönüşüm konularını da göz önüne alarak ürünlerini geliştirmektedirler. Böylece bir pil ömrünün sonuna geldiğinde en doğru şekilde dönüştürülebilmektedir.
"Gelecekte yalnızca elektrik gücüyle yol alan modellerin içten yanmalı motorlara sahip modellerden daha güvenli hale geldiğini görebiliriz. Elektrik teknolojisini konu güvenlik olduğunda bile heyecan verici bir test olarak görüyoruz" diyor Thomas Broberg.
