Otomatik Frenli Çarpışma Uyarısı ve Yaya Algılama Sistemi - Yepyeni Volvo S60'ın eşsiz teknolojisi
Yeni Volvo S60, sürücünün kazaları önlemesine aktif destek veren ileri teknolojili çözümlerle dolu.
Tam Otomatik Frenli Yaya Algılama Sistemi dünyada bir ilk. Volvo Cars'ın güvenlik teknolojisi tecrübelerine göre yayalara çarpmayı önleyen bu özelliği sunan başka bir otomobil üreticisi yok.
Radar ve kameraya dayanan bu sistem, otomobilin önündeki yayaları algılayabiliyor; yayanın yolda otomobilin önüne çıkması halinde alarm veriyor ve sürücü zamanında tepki göstermezse otomatik olarak tam güçle fren uyguluyor.
Giderek yoğunlaşan trafikte her gün yayaların karıştığı trafik kazaları meydana geliyor. Avrupa'da trafik kazalarında ölenlerin yüzde 14'ünü yayalar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 11, Çin'de ise yüzde 26 gibi endişe verici seviyelerde.
Volvo Cars Kıdemli Güvenlik Danışmanı Thomas Broberg, "Volvo Cars olarak otomobillerimizde seyahat eden yolcuları korumak konusunda her zaman öncülük ettik. Son yıllarda sürücüye diğer araçlarla meydana gelebilecek kazaları önleme veya zararlarını azaltma konusunda yardımcı olmak amacıyla yeni bir atılım niteliğindeki bir girişimi başlattık. Şimdi yolların korumasız kullanıcılarının güvenliğine de katkıda bulunabilecek bir teknolojiyle ileriye doğru dev bir adım atıyoruz" dedi.
Broberg şunları söyledi: "Bildiğimiz kadarıyla dünyada bir ilk olarak yayaları algılayan, alarm veren ve tam güçle fren yaparak çarpmayı önleyen bütün bir sistem sunabilecek kadar güvenilir bir teknoloji geliştirme başarısını göstermiş olduğumuz için gerçekten gururluyuz. Bu teknolojiyle birlikte sistemimizdeki otomatik frenleme gücünü yüzde 50'den tam güce yükselttik."
Öncü teknolojiyle daha güvenli algılama
Tam Otomatik Fren ve Yaya Algılama Sistemi, otomobilin ön ızgarasına monte edilmiş bir radar birimi, ön camın ardındaki kamera ve bir merkezi kumanda biriminden oluşuyor. Radarın görevi, otomobilin önündeki herhangi bir nesneyi algılamak ve uzaklığını belirlemek. Kamera ise ne tür bir nesne olduğunu belirliyor.
Bu fonksiyon, sistemin uygulandığı otomobilin önünde duran veya onunla aynı yönde hareket eden araçlara da tepki verecek şekilde programlandı.
Yeni geliştirilen çift modlu radarın çok daha geniş görüş alanı sayesinde yola çıkmak üzere olan yayalar da erkenden tespit edilebiliyor. Ayrıca kameranın çözünürlüğü de bugüne kadar kullanılmış olanlardan daha yüksek. Bu sayede yayanın gidiş yönü daha net bir şekilde tespit edilebiliyor. "Otomatik fren sistemi nesnenin hem radar hem de kamera tarafından teyit edilmesini gerektiriyor. Kullanılan ileri sensör teknolojisi sayesinde artık tam fren gücü uygulamak mümkün hale geldi" diye açıklıyor Thomas Broberg ve ekliyor: "Yayaların yüksek güvenirlikle algılanması oldukça karmaşık bir işlem. Yenilikçi teknolojimiz, yayanın davranış şekillerini izleyerek, aynı zamanda otomobilin yoluna çıkıp çıkmayacağı konusunu da hesaplayabilecek şekilde programlandı. Sistem, 80 cm ve daha uzun boydaki yayaları, yani çocukları da algılayabiliyor."
Yeni teknoloji tam fren gücü uygulanmasını mümkün kılıyor
Acil bir durumda sürücü önce sesli bir alarm ve ön cama yansıtılan yanıp sönen kırmışı ışıkla uyarılıyor. Aynı zamanda otomobilin frenleri önceden hazırlanıyor. Sürücünün uyarıya tepki vermemesi ve bir kazanın yaklaşması halinde otomatik olarak tam güçle fren yapılıyor.
Bu teknolojinin sınırlamaları insan gözüyle aynıdır ve tıpkı bizim gibi karanlıkta ve kötü havalarda daha az "görür".
Volvo Cars'ta Tam Güçle Otomatik Fren ve Yaya Algılama sisteminin geliştirilmesi çalışmaları beş yıl sürdü. Test otomobilleri dünyanın her yerinde, trafik davranışları, yol koşulları ve iklimdeki olası farklılıkların hepsini kapsayacak şekilde çalışmalar yürüttü.
Thomas Broberg, "Sistemi, farklı ülke ve kültürlerdeki yayaların davranış modelleri ve görünümleri konusunda ‘eğitmek' amacıyla gerçek trafikte yarım milyon kilometreden fazla yol yaptık. Ayrıca bu testlerden elde edilen bilgileri daha da ileri bilgisayar simülasyonları yapmak için kullandık" diye açıklıyor.
35 km/s'nin altındaki hızlarda çarpmayı önlüyor
Yayaların maruz kaldığı kazaların yarısı 25 km/s altındaki hızlarda gerçekleşiyor.
Tam Güçle Otomatik Fren ve Yaya Algılama sistemi, sürücü zamanında tepki göstermediği takdirde 35 km/s hıza kadar yayalara çarpmayı önleyebiliyor. Sistem, daha yüksek hızlarda, çarpma öncesinde otomobilin hızını mümkün olduğu kadar düşürmeye odaklanıyor. Hızdaki azalma 35 km/s'ye kadar ulaşabiliyor.
İstatistikler otomobil hızının, kazaların sonucunu belirleyen çok önemli bir etken olduğunu gösteriyor. Daha düşük hızda meydana gelen bir çarpma ağır yaralanma riskinin önemli ölçüde azalacağı anlamına geliyor. Örneğin hız 50 km/s'den 25 km/s'ye düşürülebilirse, Tam Otomatik Fren ve Yaya Algılama Sistemi'nin ölüm riskini yüzde 20'ye, hatta bazı durumlarda yüzde 85'e varan oranlarda azaltacağı tahmin ediliyor.
Thomas Broberg, "Günümüzde yaya ölümlerinin oranı yüksek ve teknolojimiz, bu oranı azaltmakta büyük bir rol oynayacak" diyor.
Diğer otomobiller için de fren yapıyor
Trafik kazalarının yüzde 90'ı sürücünün dikkatinin dağılması nedeniyle oluyor. Başka bir araca arkadan çarpan sürücülerin yarısının çarpma öncesinde hiç fren yapmadığı görülüyor.
Yaya Algılama, Otomatik Frenli Çarpma Uyarısı'nın daha da geliştirilmiş halidir. Bu nedenle yeni S60, otomobilin başka bir araca arkadan çarpma riskinin ortaya çıkması halinde de bu durumu algılayacak, uyaracak ve otomatik olarak fren yapacak.
İlk alarmın amacı sürücüyü uyararak fren yapmasını veya tehlikeyi önlemesini sağlamak. Sürücü uyarıya tepki vermediği takdirde otomobil, çarpmanın kaçınılmaz hale gelmesinin hemen öncesinde otomatik olarak tam güçle fren yapacak. Otomatik frenle, iki araç arasındaki hız farkı 35 km/s'den az olduğu takdirde çarpışma önlenebilecek.
Yorgun sürücüleri uyarıyor
Yepyeni Volvo S60, sürücülerin daha güvenli otomobil kullanmalarına yardımcı olan bir dizi ek çözümle de donatılıyor:
Şehirde Güvenlik - Düşük hızlarda çarpışmayı önler
Yepyeni Volvo S60'da Şehirde Güvenlik özelliği de standart olarak bulunuyor. Bu sistem arkadan çarpma tehlikelerini azaltabiliyor ve saatte 30 kilometrenin altındaki hızlarda tümüyle önleyebiliyor.
Arkadan çarpmalar yoğun şehir trafiğinde ve trafik sıkışmalarında sık sık görülür. Bu çarpmaların yaklaşık yüzde 75'i saatte 30 kilometrenin altındaki hızlarda meydana gelir. Üstelik araştırmalar, kazaların yüzde 50'sinde sürücülerin çarpma öncesinde hiç frene basmadığını göstermektedir.
Şehirde Güvenlik sayesinde, öndeki araç yavaşladığı veya durduğu halde sürücü tepki vermezse veya sabit bir nesneye doğru fazla hızlı bir şekilde ilerlerse - otomobil otomatik olarak fren yapıyor. İki araç arasındaki hız farkı 15 km/s'nin altındaysa çarpma önlenebiliyor. Hız farkı 15 ile 30 km/s arasındaysa çarpma hızı düşürülerek kazanın zararları asgari düzeye indirilmiş oluyor.
Devrilme Koruma Sistemi (ROPS) S60'ta standart
Yeni S60'ta Devrilme Koruma Sistemi (ROPS) standart olarak bulunurken başka hiçbir otomobil üreticisi bu segmentte bu güvenlik sistemini standart olarak sağlamamaktadır.
Karayolları Güvenliği Sigorta Enstitüsü'ne (IIHS) göre ROPS gibi takla koruma sistemleriyle aracın devrilmesini önemli ölçüde önlemektedir. Otomobil devrilse bile emniyet kemeri kullanımı ve kemer gergi sistemleri, yolcuların yerinde kalmasını sağlar ve Yan Perde Hava Yastıkları (IC) yolcunun başının korunmasına yardımcı olur. Bu güvenlik sistemlerinin yanı sıra güçlü bir tavan yapısı herhangi bir devrilme durumunda çok önemlidir.
Çarpma halinde güvenlik ve geliştirilmiş yan perde hava yastığı
Herhangi bir çarpma durumunda, iyi dengelenmiş farklı güçteki çelik kombinasyonu, hasarın kabine nüfuzunun önlenmesine katkıda bulunuyor. Yeni Volvo S60'ın dört bölüme ayrılmış ön gövde yapısındaki bölmelerden her biri hasar durumunda farklı bir görev üstleniyor. Motorun enine yerleştirilmiş olması, önden çarpma durumunda darbe emmek için daha fazla alan bulunmasını sağlıyor ve hasarın kabine nüfuz etmesi riskini azaltmaya yardımcı oluyor.
Yepyeni S60'ta emniyet kemeri ön gergi sistemleri bütün koltuklarda bulunuyor. Önceden Hazırlanan Tutma Gergileri (PRS) hava yastıkları ve emniyet kemerlerinin yük sınırlama ayarlarının çarpma gücüne ve koltukta oturan kişinin ölçülerine göre optimize edilmesini sağlıyor.
Yeni sedan modelinin çeşitli yeni güvenlik sistemleri arasında Yan Darbelerden Korunma Sistemi, koltuğa bağlı yan hava yastıkları, Yan Hava Perdeleri ve boyun zedelenmelerini önlemek için piyasadaki en etkili sistemlerden biri olan Boyun Zedelenmesi Koruma Sistemi bulunuyor.
Yan Perde Hava Yastığı (IC) teknolojisi yeni S60'ta daha da geliştirildi. Otomobildeki akselerometreler ve otomobilin sapma oranını ölçen jiroskoptan alınan bilgilerin birleştirilmesi sayesinde IC teknolojisi, yolcu kabini haricindeki bölgelerde meydana gelebilecek yandan çarpmalarda da devreye giriyor. Jiroskop, Dinamik Denge ve Çekiş Kontrolü (DSTC)'nün bir parçasını oluşturuyor.
Thomas Broberg, "Daha önce hiçbir Volvo modeli, yeni Volvo S60 kadar gelişmiş bir güvenlik teknolojisine sahip olmamıştı. Bu, bizim dünyanın en güvenli otomobillerini yapma hedefimizin dikkate değer bir örneği ve 2020 yılına kadar, yeni bir Volvo otomobilinde hiçbir ölüm veya ağır yaralanma olayının gerçekleşmemesi hedefimiz doğrultusunda da yeni bir adım daha oluşturuyor" dedi.
